10 Eylül 2020

MEVLÜT ÖZCAN BİR GÜZEL İNSAN

Ülkemizin tanınmış ilahiyatçı yazarlarından merhum Mevlüt Özcan hocamızı sevenleri ve sevdikleriyle birlikte Fatih Camii'nden dualarla Hakk'a uğurladık.

ALLAH rahmet eylesin,  mekanı cennet olsun. Ailesinin, akrabalarının, dostlarının ve okurlarının başı sağolsun.

Gitmeye geldiğimiz bu alemde, kalmanın imkanı yok.

Bugün üzerinde gezdiğimiz toprağın yarın içine gireceğimiz muhakkak. İmkan bulduğumuzda inşa edip ya da satın alıp oturduğumuz o geniş evlerin yerini dünya gözüyle daracık gözüken kabirler alacak. Sayılı nefeslerimiz bittiği gün sayısız hayallerimiz yarım kalacak. Ne mutlu bu hakikatleri hayatlarına hakim kılanlara. Ne mutlu hayatlarını hakikatlere vakfedenlere. Ne mutlu geride takip edilecek izler, tutulacak sözler bırakabilenlere..

İşte merhum Mevlüt  Özcan hocamız yukarıda zikretmeye çalıştığım özellik ve güzelliklere haiz bir insandı. Tanıdığım kadarıyla o bir dava adamı, bir gönül insanıydı. Kararında istikrar sahibiydi. Hayatıyla örnek, yazıları, kitapları ve sohbetleriyle rehber bir şahsiyetti.

O'nun hayatını şu iki kelimeyle özetlemek mümkün;

“Gayret ve istikamet”

Merhum hayatı boyunca kelamı dilden, kalemi elden bırakmadı. İnandı, yaşadı, yazdı, konuştu, yaydı.  Yolları incitmeden yürüdü. Kulları incitmeden yazdı. Konuştu, düşündü, kimseyi incitmedi, kimseden de incinmedi. Son dinleme tarihi geçmeyecek sohbetler yaptı. Son okuma tarihi geçmeyecek yazılar yazdı.

Köşesini bir minber, ekranları bir kürsü bilerek hak ve hakikatin  hatibi ve vaizi oldu. İrşat ve tebliğ  yolunda gücü nisbetinde yılmadan yıkılmadan, durmadan emin adımlarla sessiz ve derinden ilerledi. Bu yolda dostlarına sataşmaktan, kardeşleriyle çatışmaktan, arkadaşlarıyla tartışmaktan fersah fersah uzak durdu.

Birçok kitap kaleme aldı. Onun en meşhur kitaplarından biri olan “Din görevlisinin el kitabı” uzun yıllar din görevlilerine bir yol ve hal  kitabı oldu. O kitabın üzerine düştüğü şu not, İslam'da ruhbanlık sınıfının olmadığını ne güzel özetliyordu.

 

“Her Müslüman dininin görevlisidir”

Merhumun yazdığı mühim eserlerden birisi de 5 ciltlik “Sorumsuzca söylenen sözler” isimli eseriydi.

Merhum bu eserinde ağzı ve ahlakı bozan insanı dinden, bazen de yoldan çıkaran sorumsuzca söylenen o sözlerin izini sürerek okurunu konuşurken “ağzından çıkanı kulağıyla duymaya” davet etti. Merhumun kaleme aldığı en önemli kitaplardan biri de “Evinizin vaizi” isimli kitap.  Kitabın ismi bile ne çok şey söylüyor anlayana.

“Ezan ve Sala” kitabı merhumun ezan ve salanın önemini bütün Müslümanlara anlatmak için  yazdığı son kitabıydı.

Mevlüt Özcan hocamız bedeniyle artık aramızda yok. Fikirleri, düşünceleri, sohbetleri, yazıları ve kitaplarıyla hemen yanı başımızda.

Bize de düşen iki şey var:

1-Dava ve gönül adamlarını fikir, düşünce ve hatıralarıyla gönüllerimizde yaşatmak.

2-Aramızdan ayrılışına üzüldüğümüz değerlerimizi aratmayacak insanlar yetiştirmeye çalışmak.